Bizi takip edin:


Yazık, çünkü inanmıştık!

Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun bir gazeteci ile dalga geçen twit paylaşımını takip edenler bilir.
Ne demişti sayın Vali...
Okullarda kayıt işlemleri sona erdi. Bu asparagas haber bir ay önce tedavüle konmalıydı, geç kalmışsınız. 
Üzgünüm. 

 

Gazeteci bu ya...
Zaten mesleği sürekli dert dinlemek.
Tekrar hatırlatalım, kayıt islemleri devlet anaokullarında hala devam ediyor.

 

Bu hatırlatmadan sonra gelelim diğer gerçeklere!
Devletin Valisinin dalga geçtiği gazeteci kalkar gider okula...
Bir de okul müdürünü dinleyelim' der.
Nasıl olurda devletin, "vatandaştan kayıt parası almayacaksın" emrine karşı gelir bu müdür, bu yetkiyi kendinde nasıl bulur, kim verir bu yetkiyi?

 

Oturur garibim gazeteci müdürün karşısına, duyduğu her cümlede görür gerçekleri.
Öncesinde devletine veya devletini temsil eden Valilik makamının dediklerine inanır. 
Yok, almaz benim devletim kayıt parasını...
Yok, yalan söylemez benim devletim.
Devlet 'almıyoruz' diyorsa, almıyordur" der kendi kendine...
İnanmak istemez söylenenlere. 

 

Müdür o kadar rahattır ki...
Çünkü yıllarca emek vermiştir okula, adeta emeklemiş, hatta alçak sürünme antremanlarına tabi tutulmuş asker gibi zor koşullarda bu okulu yönet'  denmiştir kendisine.
Müdür kendinden emin aynen şunları söyler karşısındakine. 

 

Devlet bize ne veriyor biliyor musun Murat bey...
Sadece elektrik, internet, telefon ve su!
Sadece bu faturaları ödüyor. 
Devlet en son 2 yıl önce 50 kilo arap sabunu gönderdi. 
Bu çocuklar lavaboda ne kullanacak?
50 tane sıra alabilmek için tam 5 yıl her sene yazdım, 250 dilekçem olmuş.
Yeni sınıf açmadan sıra bile vermiyorlar.

 

Okula görevli alınıyor, velilerden karşılıyoruz. 
Velilerde çocukları için mecburen veriyor.
Devlet bir kitap gönderiyor incecik, çocuklara çerez gibi geliyor, 2 günde okuyup bitiyor.
Ek kaynak kitaplarını ise 250 liranın altında bulursanız öpün başınıza koyun.
Anaokulunda çocuklar oynayarak öğrensin diye malzeme alıyoruz, veliler karşılıyor. 
Klima alınacak, tamir bakım yapılacak, bu paralarla yapılıyor. 

 

Müdür anlattıkça anlatıyor, sürekli alıyor-okula harcıyor, aslında isyan ediyor.
Yüzü tebessüm ediyor, yüz ifadesindeki acı ve çaresizlik çığlıkları ise gülümseme olarak sahne alıyor. 
Müdür her cümlesinde okulumuzda devlet yok, veliler var' diye adeta haykırıyor. 

 

Müdür ekliyor...
İnanın devletin para göndermediği okulumuza tebliğ ettiğı tasarruf önerilerini bir okusam...
Gazeteci içinden, "ne olur okuma" der gibi bakıyor. 

 

En sonunda müdür, gazetecinin önüne Antalya Valiliği komisyon kararını koyuyor.
Yani bir anlamda okey dönüyor, çift okeyle final yapıyor. 
Sanki 2 mars 1 oyun ile tavlayı koltuk altıma veriyor.
Diğer bir benzetmeyle pişti de vale ile masadaki tüm kağıtları topluyor.
Adeta 101 oyununda yere taşları açmadan ıstaka da oyun bitiriyor. 
Sanki beynime bir kazan kaynar su döküyor. 
Kararda yazılanları okuduktan sonra adeta...

 

"Eğitim bu ülkede ücretsiz" diyen tepe yönetimin, "eğitim parası tedavülden kalktı" cümlesini kurmayı görev edinen yerel yönetimin, velilerden alınacak tavan ve taban fiyat tarifesinin en acı gerçekliğinin fotokopisi çekiliyor zihinlere.
Devlet para almıyoruz" diyor ama komisyon kararını okullara gönderiyor.
Vatandaş okulu Cimer'e şikayet ediyor, müdür ise komisyon kararı ile koruma altına alınıyor. 
Yukarısı almıyoruz ama zorla istiyoruz şeklinde bir kılıf buluyor, benim garibim vatandaşım ise kendisi devlet olmuş çocuğunu okutuyor.

 

Kısaca devlet okula para yerine, tavan-taban fiyat diye bir senaryo metni gönderiyor, tavan fiyata ise sıfır lira yazarak sanki kayıt parası isteğe bağlı gibi hikaye yazıyor. 
Okul züğürt gibi bırakılıyor, sonra tavan fiyat pratikte mecburen devreye giriyor.
Günah keçisi vatandaş ve okul yönetimi seçiliyor. 

 

Bu ülkenin sorunları bitmez.
En güzeli biraz dalmak, biraz kokteyllere katılmak, biraz poz verip günü fotoğraflamak. 
Gerisi ise inanin teferruat.
Bu ülkenin sorunlarını çözmek bana mı kaldı!

 

Sahi, bu ülkede bir zamanlar eğitimde FATİH projesi vardı. 
Dumanını yel, parasını el aldı, zararı bize mi kaldı?

 

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.

 

Anaokulunuzun veya kreşinizin Antalya Kreşleri Rehberinde yer almasını istiyorsanız hemen

KREŞİNİZİ EKLEYİN